- şimdilik
- пока́
* * *пока́ что; пока́; в настоя́щие вре́мя; в да́нный моме́нт
şimdilik bu kadar yeter — на сей раз доста́точно
sen şimdilik büyük babanın yanında kal — ты пока́ побу́дь о́коло де́душки
Türkçe-rusça sözlük. 2013.
şimdilik
Смотреть что такое "şimdilik" в других словарях:
şimdilik — zf. Şimdiki durumda veya zamanda, şimdiki zaman için, şu duruma göre Sen şimdilik büyük babanın yanında kal, babanı istediğin zaman görürsün. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
Tehcir Law — The Tehcir Law ( Regulation for the settlement of Armenians relocated to other places because of war conditions and emergency political requirements ) was passed by the Ottoman Parliament on May 27 1915 and allegedly came into force on June 1… … Wikipedia
Чиралы — Деревня Чиралы тур. Çıralı Страна ТурцияТурция … Википедия
çıkıkçı — is. Çıkıkları düzelten kimse, sınıkçı, kırıkçı ... buzdan kayıp bacağını kırdı. Çıkıkçı getirdiler, bacağı şimdilik alçıda. T. Dursun K … Çağatay Osmanlı Sözlük
el birliği — is. Bir iş yapmak için birleşme, beraberlik, dayanışma Yeni tiyatro binası projesini el birliğiyle şimdilik bir tarafa bıraktırdık. R. N. Güntekin Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller el birliği etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
nefyetmek — i, e, der, esk., Ar. nefy + T. etmek 1) Sürgüne göndermek Şimdilik sizleri ve ailelerinizi Anadolu ya nefyetmekle iktifa ediyorum. F. R. Atay 2) i, dbl. Olumsuz kılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
sürur — is., esk., Ar. surūr Sevinç Dilde gam var şimdilik lütfeyle gelme ey sürur / Olamaz bir hanede mihman mihman üstüne. Rasih … Çağatay Osmanlı Sözlük
tebessüm — is., Ar. tebessum Gülümseme O şimdilik dudağında acı bir tebessümle yalnız bana bakıyordu. R. N. Güntekin Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tebessüm etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
vodvil — is., esk., Fr. vaudeville 1) Meyhanelerde söylenen neşeli, alaylı, taşlamalı şarkı 2) tiy. Hareketli, eğlenceli bir konuya dayanan, şarkılara da yer verilen hafif güldürü Şimdilik olaylar, vodviller kadar iç içe ve karmaşık. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
yayılmak — nsz 1) Yayma işine konu olmak veya yayma işi yapılmak 2) Hastalık, pek çok kimseye geçmek veya bulaşmak 3) Genelleşmek O zamanlarda saz, halkın bütün sınıfları arasında iyice yayılmıştı. A. Ş. Hisar 4) Genişlemek, büyümek ... bu Buket in şöhreti… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bıyık altından gülmek — birinin durumuna belli etmemeye çalışarak gülümsemek Çocuklar, şimdilik ele güne karşı onların ana, babası olmakla övünmemize bıyık altından gülmektedirler. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
